İNGİLTERE YENİ DÜNYA DEVLETİ
KURUYOR
Prof. Dr. ANIL ÇEÇEN
S-1- İngiltere’nin Brexit kararı alarak Avrupa Birliğinden çıkmasını nasıl karşılıyorsunuz . ?
c-1- İngiltere Avrupa Birliğinin kurucu üyesi değildir .
Almanya ve Fransa birlikteliği ile kurulmuş olan Avrupa Birliği , bu iki büyük
devletin çevresinde yer alan küçük devletlerin bir araya getirilmesiyle 8’ler adı verilen Avrupa devletlerinin öncülüğünde kurulmuştur
. 8 devletin öncülüğünde kurulmuş olan Avrupa Birliği bugün 28 devletin çatısı altında yer aldığı bir kıtasal
devletler birliği yapılanmasına dönüşmüştür . İngiltere bu büyük birlikteliğe
sonradan girmiş ama para sistemi ile
birlikte ortak sınırlar uygulamasının
dışında kalarak , Almanya ya da Fransa gibi iki ezeli rakibinin denetimi altına
girmekten kaçınmıştır .Her zamanki gibi
diğer devletlerden farklı bir tavır geliştirerek , kuruluşuna
katılmadığı Avrupa Birliğine bir süre içine girerek gelişmeleri içeriden izlemiş ama
bu birlikteliğin ekonomisi Alman kontroluna girince ,
kıtasal yönetimde ise Fransa öne
geçince , İngiltere Avrupa’dan uzaklaşarak, gene eskisi gibi okyanuslara
açılmayı ve denizler üzerinden oluşturduğu
yeni dünya devleti oluşturma projesine
öncelik tanıyarak, Brexit kararı ile Avrupa Birliğinden ayrılmıştır . Bu
durum , yarım yüzyıllık Avrupa Birliği
projesinin duraklamasına ve giderek bir iç tartışma sürecinin öne çıkmasına neden olmuştur .
S-2- Brexit kelimesi ne anlama gelmektedir . ?
C-2-İki İngilizce kelimenin
birleştirilmesiyle Brexit kavramı ortaya çıkmıştır . Kelimenin ilk yarısı
İngiliz imparatorluğunun resmi adı olan Britanya kavramından gelmektedir . İngilizlerin
elli beş ülkeyi bir çatı altında topladığı eski sömürge imparatorluğunun
resmi adı olarak Britanya İmparatorluğu ismi kullanılmıştır .
İkinci hece ise İngilizce de çıkış anlamına gelen “exit” kavramından alınmıştır
. Böylece İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılmasının adı resmen
Brexit kavramı ile ifade edilmeye
başlanmıştır . Avrupa kıtasının dışında bir ada devleti olarak İngiltere, her
zaman kendi kafasına göre takılmış ve kıtasal birliktelik içerisinde erimemek
üzere , okyanuslar üzerinden bir büyük dünya imparatorluğunun hazırlayıcısı
olmuştur . Avrupa kıtasının her zaman dışında kalan İngiltere , bir anlamda
günümüzde dünyayı yönetmekte olan Atlantik insiyatifinin Amerika Birleşik Devletleri
ile birlikte kurucusu olmuştur . İngiltere’nin para ve sınır birliği
politikalarına karşı çıkarak ayrılma
yoluna gitmesi , birlik içindeki politikalar yüzünden iflas etme noktasına
gelen İtalya,Yunanistan,İspanya
,Portekiz gibi Akdeniz ülkelerinin de
ayrılmayı düşünmeye başladıkları görülmektedir . Özellikle tek para politikası
yüzünden iflas aşamasına gelmiş olan Avrupa devletlerinin , İngiltere gibi
ayrılarak gene eskisi gibi kendi ulusal paralarını basmak istemesi , tek kıta parası olarak yürürlüğe konulmuş olan Euro alanından bir an önce çıkma isteklerini öne çıkarmıştır
. İtalya kendisi için tıpkı İngiltere
gibi bir “İtexit “ politikasını, alacağı
ayrılma kararı ile önümüzdeki dönemde
gündeme getirebilir . Le Pen daha iktidara gelmeden ,şimdiden Fransa’daki
milliyetçiler bir “Frexit “ kararını tartışmaya
başlamışlardır . Bu açıdan “Brexit” için Avrupa Birliğinin sonu
açıklamaları yapılmaktadır .
S-3-Türkiye açısından
“Brexit “ ne anlama gelmektedir . Brexit’ten
başlayarak bir “Trexit “ çıkışı
gündeme gelebilir mi ?
C-3-Türkiye daha Avrupa
Birliğine tam olarak girmediği için ,bu
birlikten İngiltere gibi ayrılması mümkün değildir . Türkiye Cumhuriyeti ,
yirminci yüzyılın ortalarında tam üyelik için başvurmasına rağmen bekleme odasında tutulmuş ve içeriye tam üye
olarak girmesine izin verilmemiştir . Tam üyelik olmadığı için bir “Trexit
kararı uygulamasını gündeme getirmek pek
mümkün görülmemektedir . Ne var ki ,tam üyelik süreci devam ederken , Avrupa
Birliği standartlarının görüşüldüğü müzakare
süreci karşılıklı taraflarca
sürdürülmekte ve Türkiye’nin Avrupa macerası bir türlü istenen çizgide sonuçlanamamaktadır .Türkiye için
“Trexit “ uygulaması gerçekleşmemiş olan tam üyelik üzerinden değil ama halen
devam etmekte olan aday üyelik süreci açısından
gündeme gelmektedir . Bu aşamada hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Avrupa Birliğinin , yarım yüzyıllık
sonuçsuz kalan girişimleri dikkate alarak yeni politikalar geliştirmesi ve
belki de bir “Trexit” kararı alarak,
birbirini aldatma oyununa dönüşmüş olan
, müzakere sürecini yeni komikliklerden kurtarmasında yarar bulunmaktadır . Brexit aşamasına gelmiş olan
Avrupa Birliğinin üyelerinin
beklentilerini karşılayamadığı bu aşamada , yeni “exit” yani çıkış kararları
ile karşılaşması mümkündür . Türkiye
Cumhuriyeti de İngiltere gibi yeniden bağımsız bir uluslararası statüye
yönelerek kendisi için bu Brexit”
kararından yararlanabilir . Brexit’ten
Trexit’e geçişi Türkiye’nin düşünmesi gerekmektedi
S-4-İngiltere Avrupa
Birliğinden ayrılırken , nasıl bir alternatif yola yönelmektedir ?
C-4- Bu sorunun yanıtı tarihin derinliklerinde saklı bulunmaktadır . Rönesans ve Reform
sonrasında Avrupa devletleri dünyaya
açılırken , İngiltere en güçlü devlet olarak , beş kıta üzerinden bir dünya
imparatorluğu oluşturmaya çalışmıştır .Bunun adını ortak refah
anlamına gelen “Common wealth” kavramı ile ortaya koymaya çalışan
İngiltere ,Birleşmiş Milletler örgütünün kurulmasından sonra bütün eski
sömürgelerini serbest bırakmış ve bu devletler dünya uluslar ailesi içinde
kendilerine yer bulmaya yönelmişlerdir . Ne var ki , aynı İngiltere eski
sömürgelerini bütünüyle özgür bırakmamış ve
bu “Common wealth “ örgütü çatısı altında hepsini toplayarak ,geleceğin
dünya devleti oluşumunun temellerini atmaya çalışmıştır . Bir anlamda,Britanya
İmparatorluğu bütün eski İngiliz
sömürgelerini ayrı devletler halinde böylesine bir oluşumun içerisine alırken ,
bir ortak yarar düzeninden yola çıkarak, hepsini kapsayıcı bir dünya devleti
oluşumunun çatısı altında bir araya
getirmiştir.
Avrupa Birliği dönemi ,
İngiltere’nin kendi dünya devleti
projesine ara verilmesine neden olmuş ve Britanya İmparatorluğu Avrupa Birliği kararları doğrultusunda
yolunda ilerlemiştir . Ne var ki , bu kıtasal birliği ekonomik açıdan
Almanya’nın, siyasal açıdan da Fransa’nın
yönlendirmesi ile İngiltere
üçüncü planda kalarak ayrılma kararını vermiştir . Avrupa Birliği
üyesiyken dünyanın beş kıtası üzerindeki sömürgelerini ortak refah düzeni
içinde tutan İngiltere , yeni dönemde Avrupa kıtasına sırtını dönerek, gene
eskisi gibi okyanuslar ve denizler üzerinden bir yeni dünya devleti düzeni
kurmaya öncelik verecekmiş gibi
görünmektedir . Ortak refah hedefinde eski sömürgelerini bir arada tutan
Britanya İmparatorluğu bir ortak dünya
devletine giderken , Atlantik insiyatifini bütün dünya kıtalarına egemen
kılabilmenin arayışı içerisine girmiştir . Eski rakipleri Fransa ve Almanya’yı
bir kenarda bırakan İngiltere geleneksel
imparatorluk siyasetine yönelirken , vazgeçmediği kendi parası aracılığı ile
dünya ekonomisini de bir düzene
kavuşturmanın arayışındadır . İngiltere eski sömürgesi olan Amerika
Birleşik Devletleri ile de ,yeni bir Atlantik hegemonyasının arayışı içine
girmiş ama , bu büyük devletin içine sürüklenmiş olduğu iç kavgalar
nedeniyle , eskisi gibi bir ABD ve Birleşik Krallık birlikteliğini öne
çıkaramamıştır . Kraliçe yönetimi , bu durumda işin başa düştüğünü görünce ,
gene eskisi gibi bir Atlantik
egemenliğini , eski sömürgeleri ve “Common wealth “ yapılanması üzerinden öne
çıkararak , Siyonist küresel sermayenin dünya çapında imparatorluk arayışının
önünü kesmeye yönelmiştir . Birleşik Devletler üzerinden bir dünya devleti , İsrail yüzünden kurulamayınca ,bu kez Birleşik
Krallık üzerinden bir dünya devleti oluşturma projesine geri dönülmüştür . Bu
yüzden birinci dünya savaşı öncesi bir konjonktür ile dünya karşı karşıya
gelmiştir .
S-5- Bugünün koşullarında
Birleşik Krallık Avrupa Birliğinden bağımsız nasıl bir yol
izleyebilir ?
C-5- Önümüzdeki dönemde ,
İngiltere öncelikli olarak hiç terk etmediği sömürgelerindeki eski
yapılanmasına dönerek bu siyasal yapılar üzerinden bir ortak dünya devleti
oluşumunu öne çıkarmaya çalışacaktır . Birinci dünya savaşı sonrasında Türkiye’ye resmen girmiş olan İngiliz
emperyalizmi , Türkiye’nin batı dünyasının ya da Atlantik insiyatifinin
çıkarları doğrultusunda bir yerde olmasına dikkat etmiştir . İngiltere’nin tam Avrupa Birliğinde çıkışı aşamasında
Türkiye’nin bu birliğin patronu konumundaki Almanya ile kavga etme noktasına
gelmesi bir rastlantı değildir . Kendisi
Avrupa ile bütünleşmeyen Birleşik
Krallık , Türkiye’nin de bu kıtasal birliğe tam üye olarak girmesini
engellemiştir . Almanya kıtasal birlik
patronluğu için , Fransa ise İsrail’in Akdeniz
hegemonyası projeleri
doğrultusunda Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı çıkarken İngiltere hepten Türkiye’yi Avrupa kıtasının
dışında tutmaya çalışmıştır . Şimdi
İngiltere Avrupa’yı dışlayarak yeni bir dünya açılımına yönelirken ,
merkezi coğrafyanın tam ortasında yer alan Türkiye’den işe başlamaktadır .
Kendisi Brexit’e yönelirken Türkiye’yi de Trexit’e doğru yönlendirerek ,Avrupa
Birliği’ni dışlayan yeni bir küresel insiyatifi , orta dünyada Türkiye üzerinden öne çıkarmaya yönelmektedir .
ABD merkezli küreselleşme
dönemi biterken , Almanya ve Fransa patronajında bir Avrupa yapılanması da geride bırakılmakta ,
Rusya’ya karşı bir tampon devlet olarak
oluşturulan Ukrayna ile Osmanlı
uzantısı olan Türkiye , iki ülke arasındaki
vizelere son verilerek yakınlaştırılırken
,Rusya’nın güneye inerek , İsrail’in kuzeye çıkarak ,İran’ın Orta
Doğu’ya yayılarak ya da Avrupa
Birliği’nin doğuya açılarak merkezi
coğrafya da hegemonya kurmalarının yolu da , gene Ukrayna –Türkiye hattı
üzerinden Birleşik Krallık tarafından
kesilmeye çalışılmakta ve bu Atlantik çizgisi daha sonra eski İngiliz
sömürgeleri olan Hindistan ve Avustralya da devreye sokularak , Yeni
Zellanda’ya kadar Britanya
İmparatorluğunun oluşturduğu dünya devleti yapılanması ,“Common wealth “ örgütlenmesi üzerinden tamamlanmak istenmektedir . Böylece , Londra
yeniden dünyanın merkezi olurken New York ve Washington geride bırakılacak ,
Londra ile İstanbul arasında bir geçiş
köprüsü kurulacaktır . Bugünkü
dünya düzeninin eski kurucusu olarak
İngiltere , ABD yi kendi içindeki kaos
ile baş başa bırakmakta ve geçmişten
gelen ortak refah düzeni üzerinden yeni
bir ortak dünya devleti oluşumunu öne çıkarmaktadır . Tüm dünya ülkeleri ve bölgeleri ile elinde
büyük bir bilgi birikimi olan Britanya İmparatorluğunun ,sonradan olma Amerika Birleşik Devletleri , ya da Almanya ,
Fransa , Rusya,Çin,İsrail ve İran gibi
ülkelerin yeni yayılma stratejilerini merkezi bölgede, Ukrayna –Türkiye
yakınlaşması üzerinden önlemeye yönelmesi,
eskisinden çok farklı bir yeni tür
küreselleşmeyi öne çıkarmaktadır
. Büyük İsrail’i kurmaya çalışan
Siyonist lobiler ABD’yi karıştırırken ve bölünmeye doğru sürüklerken ,
İngiltere eskisi gibi dinamik bir politika ile
yeni bir alternatife yönelmiştir .
S-6- Türkiye böylesine bir
yeni durum karşısında ne yapmalıdır ?
c-6-Acilen Türkiye’nin bir
durum tespiti yapması gerekmektedir . Şimdiye kadar Büyük Avrupa,Büyük
İsrail,Büyük Orta Doğu , Büyük Rusya,Büyük İran projeleri ile uğraşarak kendini
korumaya çalışan Türk devleti , yeni dönemde
kendi Büyük Türkiye projesini ortaya koyabilmelidir . Hiçbir biçimde
Osmanlı dönemine geri dönüşü gerektirmeyecek bir yeni yaklaşım , tıpkı
İngiltere’nin yaptığı gibi Türkler tarafından da merkezi coğrafya da geliştirilmeli , Britanya
İmparatorluğunun dünya hegemonyası uğruna ,Türkiye gene eskisi gibi komşu devletler ile savaşma çıkmazına
sürüklenmemelidir . Osmanlı bu yüzden batmıştır ama bu aşamada , Türkiye
Cumhuriyeti yaşanan olaylardan ders alarak
dünya barışı için yoluna bir güvenlik devleti olarak devam edebilmelidir . Yurtta ve dünyada barış
ilkesi daha eskimemiştir ve Türklere
ile insanlığa halen yol göstermeye devam etmektedir .